Kedilerde Parazit ve Tedavi Süreci

21-12-2018 01:44
Kedilerde Parazit ve Tedavi Süreci

Başlangıçta 15 gün ara ile tekrarları yapılan ve sonrasında 3 ayda 1 yinelenmesini önerilen antiparazit uygulamalarındaki amaç, parazitlerin kedilerin vücudundaki biyolojik yaşam döngü zincirini kırmak ve sonrasında oluşabilecek bulaşmalarda, etkenlerin insanlar ve kediler için zararlarını engellemektir.

6 haftadan itibaren her yavru kediye, muhakkak iç parazitler için ilaç uygulanması gerekmektedir. Kedilerde paraziter tedavi ve koruma hem evcil dostlarımız hemde bizlerin sağlığı için son derece önemlidir. Paraziter tedavi ve koruma genel olarak ektoparazitler (dış parazitler) ve endoparazitler (iç parazitler) olarak 2 katagoride sınıflandırılabilir. Rutinde yapılan tedavi ve koruma aşıları da iç parazit aşısı ve dış parazit aşısı olarak katagorize edilebilir.

 

Uygulanan anti parazit ilaçları, askarit (yuvarlak solucanlar), ancylostoma (kancalı kurtlar) ve tenyalara (şerit, yassı solucanlar) karşıdır. Halk tarafından kist aşısı olarak bilinen bu uygulama, aslında aşı değildir, parazitlere karşı bağışıklık destekleyici olmaz ve uzun bir etkiye de sahip olmaz.

Dış Parazit uygulaması:

İnsektisit - Akarisit rutinde uygulanan dış parazit aşıları ense damlası olarak kullanılır. Bu ense damlaları hayvanları Pire (Ctenocephalides spp.), kene (Rhipicephalus Dermacentor Ixodes spp.), ısırıcı bit (Felicola subrostratus) enfestasyonlarında pirelerden ileri gelen alerjik dermatitis (FAD) kontrolünde, pire yumurtaları, larva ve pupalarının gelişmelerinin engellenmesinde kullanılır. Bu damlalar kedilerde ergin, larva veya pupa halindeki pireler, pire yumurtalarına karşı, keneler ve bitlere karşı ortalama 2 ay süreyle koruma sağlar. Yaz aylarında ve  enfestasyon yoğunluğuna bağlı olarak 1 ay süre ile etkilidir. 2 ayda bir , yaz aylarında ayda bir tekrarlanmalıdır. 
İnsektisit - Akarisit yani yuvarlak solucanlar, round worms olarak da bilinmekte olan parazit türleri, en yaygın görülen kedi paraziti türüdür. Dış ortamda varlığını birkaç sene sürdürebilen akarasit yumurtaları kedilere 3 yol ile bulaşabilir:
  1. Transplasental yoldan: Enfekte olmuş anne kediden parazit, göbek kordonu yolu ile doğmamış yavrulara geçebilir.
  2. Galaktojen yol: Parazitlerin anne sütü ile yavrulara geçmesi.
  3. Oral yol: Enfektif yumurtaların ağız yolu ile direkt olarak alınması veya vücudunda larva olan kemirgenin yenmiş olması ile olur.

Erişkin kedilerde akarasit enfeksiyonlarının oluşturduğu bulgular gözden kaçabilir. Erişkin kedilerde çoğunlukla gizli seyreden akarasit enfeksiyonları yavru kedilerde ise orta veya şiddetli klinik semptomlar görülür. Tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilecek bu hastalıkta kilo kaybı, ishal, kusma, karında gerginlik, ağrı ve buna bağlı kambur duruş, dehidrasyon (vücudun su kaybı), büyüme ve gelişme geriliği ve tüylerde gözlemlenen mat ve cansız görünüm sıklıkla karşılaşılan semptomlardır. Çok fazla sayıda ergin akarasit tarafından enfekte edilen kedilerde ise solucanlar bağırsaklarda başta tıkanma, düğümlenme hatta delinmelere bile neden olabilirler.

Veteriner hekimce önerilen anti paraziter uygulama programının, düzenli yapılması sayesinde paraziter hastalıklara karşı hem siz hem de kediniz için etkin bir korunma sağlayabilirsiniz.

İç Parazit uygulaması:

Rutinde uygulanan iç parazit aşıları tablet veya enjeksiyon şeklinde uygulanmaktadır. İnsanlardaki Ekinokokkozis, kist diye bilinen kist hidatik’e karşı da koruma sağlayan aşıdır.  İç parazit aşıları kedileri askaritlerden (Toxocara catis, Toxascaris leonia) kancalı kurtlardan (Uncinaria stenocephala, Ancylostoma tubeaforme) şeritlerden (Ecinococcus multilocularis,Dyplidium caninum,  Taenia sp. ) ortalama 3 ay süre ile koruma sağlar. 3 ayda bir tekrarlanmalıdır.

Kedilerde en yaygın görülen yuvarlak solucan türleri:

Toxocara cative Toxocara leoninadır.Toxocara cati zoonoz özellik gösterir ve insanlarda Toksokariyazı denilen hastalığa neden olabilir.Hastalık çoğu zaman kendini belli etmeden seyreder ve yayılma göstermeyebilir. Fakat; sindirim yolu ile alınan ve vücudun tüm savunma sistemlerini geçebilen bazı parazit yumurtaları, ince bağırsakta larva haline gelebilir ve buradan da kan dolaşımıyla vücutta bir çok dokuya ve organa yerleşebilirler. Karaciğer, göz ve beyine kadar gidebilen larvalar, bu organlarda ciddi hasarlara neden olabilirler.

KANCALI KURTLAR:

Ancylostoma veya Hookworm olarak ta bilinirler. Çıplak gözle çok zor görülebilecek kadar küçük olan parazitin larva formları, sahip oldukları kanca benzeri dişleriyle bağırsak duvarlarında tahribatla yapışıp ve bağırsak iltihabına, kilo kaybına, kanamalara ve sonuçta anemiye ( kansızlığa ) neden olabilir.

Parazit, ince bağırsaklar dışında deri ve akciğerleri de etkileyebilecek potansiyeldedir. Sıcak, nemli ve kirli bölgeleri seven parazit yumurtaları, sevdikleri bu ortamda aylarca, canlı kalabilirler. Bulaşma direkt ağız yolu, özellikle kendini temizlerken olabileceği gibi, deri yoluyla da olabilir. Deriden özellikle patilerden kedinin vücuduna giren parazit kan damarları yolu ile akciğerlere ulaşır. Buradan öksürük ile tekrar ağıza gelen parazit yutularak sindirim sistemine giriş yapar. Bir diğer bulaşma yolu ise parazit ile kontamine olmuş küçük kemirgen veya haşerelerin yenmesi ile olur. Yavru kedilerde anne sütü ile bulaşma olabilirken, doğum öncesi bulaşma olmamaktadır.

Deri yoluyla bulaşmada ise problemler özellikle patilerde kendini gösterir. Pati ve pati aralarında ödem, kızarıklık ve kaşıntı ile başlayan semptomlar tedavi edilmez ise şiddetli lezyonlara dönüşebilir. Etkenin larvalarının akciğer göçü esnasında şiddetli öksürük görülebilir. Son olarak mukozaların, burun ve kulak uçlarının solgun renkte olması ile karakterize anemi bulgusunun yanında dışkıda sindirilmiş koyu renkli kan görülmesi ve sağlıksız mat tüyler hastalığın başlıca belirtileridir.Yetişkin kedilerde hayatı çok tehdit etmeyen parazit, minnaklarda ise şiddetli seyreden anemi tablosunu takiben ölümle sonuçlanabilir.

Ancylostoma tubaeforme,Ancylostoma braziliense, A.caninumveUncinaria stenocephalagibi çeşitli kancalı kurt etkenlerizoonoz özellik göstererek insanlardaKutanöz Larva Migrans isimli hastalığa neden olurlar.Kısaca KLM olarak adlandırılan hastalık, insanlara enfekte kedilerin dışkısı ile bulaşmış zeminlere çıplak ayak ile basılma sonucunda bulaşır. Deriden vücuda giren larvalar ayakta göç ederek hastalığa neden olurlar. Ayakta kızarıklık, kaşıntı ile başlayan hastalık yine aynı bölgede 1-2 cm lik kırmızı izlerin oluşmasına neden olur. İnsanda larvaların gelişme imkanı bulamamasından dolayı hastalık kendiliğinden iyileşme görülmekle beraber şiddetli kaşıma ve ikincil bakterilerin katılımı ile ciddi lezyonlar oluşabilir. Çok nadir olarak kedilerde olduğu gibi insanlarda da larvalar, deriden bağırsaklara ve akciğerlere göç ederek sindirim sistemi problemleri ve pnömoniye gibi hastalıkları oluşturabilirler.

TENYALAR:

Şerit, Yassı solucan veya Tapeworm olarak ta bilinirler. Uzun düz bir yapıda olan parazit her biri kendi üreme organlarına sahip çok sayıda birbirinin aynı segmentlerin birleşiminden oluşmuştur. Tenyalar ince bağırsaklara kanca benzeri yapılar ile tutunurlar. Olgunlaştıkları zaman ise her bir segment ana parçadan ayrılır ve kedinin dışkısına karışır. Beyaz veya sarı renkte olan gözle görülebilen büyüklükteki pirinç benzeri bu yapılar, dışkı ile kedinin vücudundan dışarı atılır. Dışkı haricinde parazitler, kedilerin anüs çevresindeki tüylere yapışık halde ve yataklarında da görülebilir.

Kedilerde tenya enfeksiyonları Dipylidium caninum ve Taenia taeniaeformisisimli iki etken tarafından oluşturulmaktadır.

Dipylidium caninum kedilerin parazit ile enfekte pireleri yemesi veya kendini temizlerken yutması ile geçer. Pire bulaşmış kedilerin bu paraziti alma olasılığı çok yüksektir. Tam tersi, dışkısında parazit görülen kedilerin aynı zamanda pirelenmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Taenia taeniaeformis ise kedilere fare gibi küçük kemirgenlerin yenmesi ile bulaşır.

Çok sayıda Tenya ile enfekte olmuş kedilerde güçsüzlük ve kilo kaybının yanı sıra anal bölgenin kaşınması ve yere sürtülmesi tipiktir. Şiddetli enfeksiyonlar Minnaklarda ölümcül olabilirken yetişkin kedilerde bu olasılık daha azdır.

Tenyalar hayvanlardan insanlara geçen parazitler içinde en bilinen ve sonuçları itibarı ile en çok korunulması gereken parazit türüdür. Halk arasında "KİST” olarak bilinen ve Kistik Ekinokokkoz, Echinococcus granulosus Enfeksiyonu, Hidatik Kist Hastalığı, Kist Hidatik ve Hidatidoz olarak ta adlandırılan hastalık ülkemizde oldukça yaygındır. 

Sevimli kedinizin ve kendi sağlığınızın korunması adına veteriner hekiminizle sürekli iletişim içerisinde olmanız tavsiyedir.

Herkese sağlıklı günler dileklerimle...

Yazar : Veteriner Hekim Ömer Küçükakçalı

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.