Köpek Sahiplerinin Doğru Sandığı 5 Yanlış Davranış

28-07-2018 00:05
Köpek Sahiplerinin Doğru Sandığı 5 Yanlış Davranış

 

Çok sevdiğiniz köpeğinize en iyisini vermek için çabalarken bir şeylerin ters gittiğini fark ettiğiniz oluyor mu? Belki de doğru bildiğiniz davranışlarda aslında yanlış olan bazı noktalar vardır. Köpek sahiplerinin doğru bildiği yanlışlara göz atın.


Yemek düzenini fazlasıyla paylaşmak

Biliyoruz, köpeğinizi çok seviyorsunuz. Ama bu sevgiyi, her yaptığınızı onunla paylaşarak göstermek her zaman çok iyi bir fikir olmayabilir. Köpeğinizin size karşı koymaya çalışacağı otoriteyi dengelemek ve otoritenin sizde olduğunu göstermek için özellikle yemek düzeninde dikkatli olmalısınız.


Siz masada yemek yerken, köpeğinizin masadaki yemekler ile ilgilenmesi onun mutlaka aç olduğunu göstermez. Mamasını henüz yemiş bir köpek bile, yeni kurulmuş bir masadaki yiyeceklerle fazlasıyla ilgi gösterecektir. Köpeğinizle yemeğinizi paylaşmak isteyebilirsiniz, ancak yemeği masadan alıp köpeğinize vermek, onun sofrada bir yeri olduğu fikrini ortaya çıkaracaktır. Sofrada sözünün geçtiğini düşünen köpeğiniz, tüm öğünlerde bunu tekrarlamak ve hatta masaya çıkmak isteyebilir. Bu durum hem sizin için hem de evde misafirleriniz varken bir süre sonra rahatsızlık yaratacaktır. Köpeğinize verdiğiniz mamalar, onun beslenme ihtiyacını yeterince karşılar. Bu yüzden, köpeğinizi kesinlikle elden beslemeyin ve yemeklerinizi paylaşmanın, onun açlığını gidermekten çok otorite kurmasına yardımcı olacağını unutmayın.


Kısırlaştırma meselesi

Köpeklerin kısırlaştırılması fikri, bazı köpek sahiplerinin kulağına çok korkutucu gelir. Bazı köpek sahipleri, dişi köpeklerin en az bir kez çiftleştikten ve anne olduktan sonra kısırlaştırılması gerektiğine inanır. Kimileri bu fikri, köpeğin sağlığı için faydalı olduğuna inanarak savunur kimileri de köpeğin de annelik duygusunu yaşaması gerektiğini düşündüğü için. Oysa köpeklerin kısırlaştırılmadan önce en az bir kez doğum yapması gibi bir kural yoktur. Unutmayın ki, her yıl doğum kontrolü olmaması sonucu doğmuş yüzlerce köpek, sokaklarda perişan olmaktadır. Eğer doğan yavruları sahiplendirecek durumunuz veya hepsine bakacak bir eviniz yoksa, köpeğinizi hem sizin hem de onun yaşamını kolaylaştırmak için kısırlaştırmalısınız.


İlaç kullanmayıp yaranın yalama ile geçmesini beklemek

Yaramaz köpekler, sık sık küçük yaralanmalar ile karşılaşabilir. Böyle durumlarda bazı köpek sahipleri, köpeklerinin ilaç kullanmasından kaçınırlar. Küçük yaralanmalarda köpeğin salyasında bulunan antiseptik özelliğin yarayı iyileştireceği düşüncesi, çok doğru sayılmaz. Evet, köpeklerin salyasında bakterilere karşı antiseptik özellik bulunur ancak bu, her yaraya ve her bakteriye çare olmayabilir. Dahası, yarası bir türlü iyileşmeyen köpeğiniz, yarasını çok sık yalayarak daha çok zarar verebilir. Bu yüzden köpeğinizin yaralanması durumunda, güvendiğiniz bir veterinere danışmalı, köpeğiniz için uygun gördüğü ilaçlar ile tedavisine başlamalısınız.


Pirelerden uzak tutayım derken…

Bazı köpek sahipleri, köpekleri için kimyasal kullanmadan pirelere karşı savaşmanın yollarını arar. Bunun için bira mayası ve sarımsağın işe yaradığına dair, aslında gerçeklik payı olmayan bir inanç vardır. Köpeğinizi kimyasallardan uzak tutarak pirelerden koruyacağınızı düşündüğünüz bu yöntem maalesef hiçbir işe yaramaz. Fazla sarımsak tüketiminin köpeğinizin sağlığına iyi gelmeyecek olması da cabası.


Bebekken eğitime kıyamıyor musunuz?

Köpeğinizi doğruya yönlendirme, yanlış bir davranış karşısında dengeli bir ceza verme gibi yöntemler, onun eğitimi için kesinlikle gerekli. Ancak yavru köpekler söz konusu olunca "O daha bebek” düşüncesi de köpek sahiplerinin aklını kurcalıyor. Unutmayın ki köpek eğitiminin 6. aydan sonra başlayacağı düşüncesi yanlıştır. Köpeğiniz eve geldiği ve alıştığı andan itibaren, yaşadığı yerin kurallarını öğrenmeye başlayabilir ve bu onun kurallara daha kolay adapte olmasını sağlar.

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.